Kara Kışa

1961 yılında New York’ta, Sovyetler Birliği’nin üst düzey bürokratlarından Alexander Ivanov, zorlu bir kararın eşiğindedir. Diplomatik bir görev sırasında, ardında bıraktığı Moskova’daki eşi Katya’nın akıbetini bilmeden, isteksizce Batı’ya iltica eder. İçinde taşıdığı bilinmezlik ve özlem, hayatını gölgelemeye devam eder.

Yıllar geçer ve 1991 yılında, Alexander’ın yeğeni Lauren, Moskova’da düzenlenen bir resim sergisine katılmak üzere şehre gider. Bu yolculuk, Alexander’ın geçmişiyle yüzleşmesine ve Katya’nın kaderine dair saklı kalan gerçekleri ortaya çıkarmasına vesile olur.

Film, soğuk savaşın gölgesinde kaybolan aşkları, ihanetleri ve umutları derinlemesine işler. Alexander ve Katya’nın hikayesi, zamanın ve mekanın ötesinde, kaybolan bağların yeniden keşfine tanıklık eder.

“Kara Kışa”, sessiz acılarla örülü bir geçmişin kapılarını aralarken, izleyiciyi duygusal bir yolculuğa davet eder. Her kar tanesi gibi kırılgan ve bir o kadar da dirençli olan bu hikaye, unutulmuş bir aşkın izlerini sürer.