Sibirya

Clint, buzla kaplı ıssız bir tundrada yalnız yaşayan, adeta ölüme terk edilmiş bir adamdır. Ancak bu derin yalnızlık ne kaçış sağlar ne de huzur getirir. Bir gece, rüyaları, anıları ve hayalleriyle yüzleşmek zorunda olduğu zorlu bir yolculuğa çıkar.

Karanlığın içinden ışığa doğru ilerlerken, Clint’in bilinmeyenlerle dolu iç dünyasında sınandığı bu yol, onu hem geçmişine hem de kendi varoluşuna dair önemli sırları keşfetmeye sürükler. Bu yolculuk, yalnızlığın ve umudun iç içe geçtiği, etkileyici bir mücadeleye dönüşür.